Nasıl Yapılır

Kapat

Kadin Haklari, Kadin Haklari Nedir,TC Kadin Haklari, TC Kadin Haklari Nelerdir, Turk Kadinimizin Haklari Nelerdir, Turk Kadinin Haklari Nedir

ANAYASA
 
Halen yürürlükte bulunan 1982 Anayasası kadın ve erkek arasında tam bir eşitlik içermektedir.
Özel bir kaç madde dışında “herkes, herkim, hiç kimse” gibi ayrımcılık içermeyen kavramlar kullanılmıştır. Anayasanın genelindeki bu eşitlikçi yaklaşıma ek olarak eşitlik ilkesi 10. maddeyle ayrıca güvence altına alınmıştır. Bu madde; “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” şeklindedir.
 
Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
 
(Ek fıkra: 07/05/2004 – 5170 S.K./1. md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
Madde 50 – Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.
 
Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar.
Dinlenmek çalışanların hakkıdır.
Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.
 
YENİ TÜRK MEDENİ KANUNU HÜKÜMLERİ
• Yeni Medeni Yasada aile reisliği kaldırılmış ve eşlerin evlilik birliğini beraberce yönetecekleri düzenlenmiştir. (Evlilik içinde Kadın-Erkek Eşitliği)
 
• Eski kanunda evlilik birliğini temsil yetkisi (bazı hususlarda karının da temsil yetkisi vardır) kocaya aittir. Yeni Yasada temsil yetkisi eşlerin her ikisine birlikte verilmiştir.
 
• Eski Medeni Kanuna göre evin ve çocukların geçimi kocaya ait iken Yeni Medeni Yasada, eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıklarıyla katılırlar şeklinde düzenleme yapılmıştır.
 
• Yine kanunla, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, eşlerden her birinin diğeri ve üçüncü kişilerle her türlü hukuki işlemi yapabileceği kabul edilmiştir.
 
• Evin seçimini kocanın yapacağı hükmü değiştirilerek, eşlerin oturacakları evi birlikte seçecekleri hükmü getirilmiştir.(Yaşayacağınız evi birlikte seçebilirsiniz)
 
• Kadına, “önceki” soyadını kocasının soyadından önce gelmek üzere kullanabilme hakkı veren ve daha önceden yapılmış olan (1997 yılında) değişiklik yeni yasada aynen benimsenmiştir.(Evlilikten sonra da önceki soyadınızı kullanabilirsiniz)
 
• Yeni Yasa ile evlenme yaşı kadın ve erkek için eşitlenerek yükseltilmiştir. Aile izni ile evlenme halinde 17 yaşını doldurmak, mahkeme kararıyla evlenme durumunda 16 yaşını doldurmak şartı getirilmiştir.( Kadın-erkek 17 yaşını doldurmadan evlenemez)•Daha önce evlenmek için müracat yeri, erkeğin oturduğu yer evlendirme memurluğu iken Yeni Yasada kadın veya erkeğin oturduğu yer evlendirme memurluğu olarak düzenlenmiştir.

• Eski Medeni Kanuna göre eşlerin velayeti birlikte kullanacağı, anlaşmazlık halinde ise babanın reyinin üstün olacağı hükmü değiştirilerek eşlerin velayeti birlikte kullanacakları düzenlenmiştir. Anlaşmazlık halinde ise hakim karar verecektir. ( Çocukların velayetini kullanırken ortak ve eşit haklara sahipsiniz)
 
• Yeni Medeni Yasada eşlerden birinin meslek ve iş seçiminde diğerinin iznini almak zorunda olmadığı hükmü getirilmiştir. Bu düzenlemeyle eşler mesleklerini diğer eşten izin almadan sürdürebilecektir. (Meslek ve iş seçiminde kocanızın iznini almak zorunda değilsiniz)
 
• Yeni kanunla eşler arasındaki cebri icra yasağı kaldırılmış olup, Mal rejimi, eşler arasındaki borçların muaccel olmasını önlemez.
 
• Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır. (Kocanızın malları üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını hakimden isteyebilirsiniz)
 
• Birliğin korunması için ; Eşler birlikte yaşarken; Eşlerden birinin istemi üzerine hakim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler. Birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde; Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.(Eşler birlikte yaşarken veya haklı sebeple ayrı yaşarken durum gerektirdiğinde tedbir nafakası bağlanmasını,konut ve ev eşyasından yararlanma konusunda karar verilmesini talep edebilirsiniz)
 
• Yeni Medeni yasa ile Aile Konutu kavramı gelmiş ve Eşlerden birinin, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyeceği, aile konutunu devredemeyeceği veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacağı kabul edilmiştir. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilecektir.( Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin(aile konutu şerhi) verilmesini isteyebilir. ( İkametgah belgesi ve nüfus Kimlik belgesi ile tapu kütüğüne koyduracağınız aile konutu şerhi ile ,yaşadığınız konutu eşinizin sizin rızanız olmadan satmasına veya ev sahibine bildirimde bulunarak kira sözleşmesini sona erdirmesini engelleyebilirsiniz))
 
• Yeni Medeni kanuna göre boşanma sebepleri; Zina, Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, Terk, Akıl hastalığı, Evlilik birliğinin sarsılması olarak belirtilmiştir. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.
 
• Daha önce boşanma davalarında yetkili mahkeme, davacının ikametgahı ya da davadan önce eşlerin birlikte altı ay oturdukları yer mahkemesi iken, yeni yasa ile Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri (Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. ) veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. ( Yerleşmek amacıyla sürekli kalmak niyeti ile oturduğunuz yerde de boşanma davası açabilirsiniz)
 
• Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır. ( Tedbir nafakası ve diğer tedbirler) (Boşanma davası açılınca dava tarihinden geçerli olmak üzere kendiniz ve çocuklarınız için tedbir nafakası isteyebilirsiniz)
 
• Genel hükümlere göre boşanmadan sonra nafaka davalarının açılma yeri davalının ikametgahı yer mahkemesidir. Yeni Yasada ise davacının ikametgahı yer mahkemesi yetkili kılınmıştır.(Boşanmadan sonra açılacak nafakanın arttırılması davasını kendi yerleşim yeri mahkemenizde açabilirsiniz)
 
• Yeni Yasada “edinilmiş mallara katılma” rejimi getirilmiştir. Yeni rejime göre yine eşler evlenirken başka bir rejim seçmemişlerse evlilik birliğinin kurulmasından sonra her eşin karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleri evliliğin sona ermesiyle eşit olarak paylaşılır (Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir. Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır: 1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler, 2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler, 3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar, 4. Kişisel mallarının gelirleri, 5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler. ). Kişisel mallar ise sahiplerinde kalır. (Kişisel mallar; Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, Manevi tazminat alacakları, Kişisel mallar yerine geçen değerler.)( 01.01.2002 Tarihinden sonra edinilen mallarda kocanız adına kayıtlı dahi olsa mal rediminin tasfiyesi ve ayrıca varsa katkı alacağı talep hakkınız var.Ev içindeki emeğiniz ailenin geçimine katkı olarak değerlendirilecektir.. )
 
• Her eş, yasal sınırlar içerisinde kişisel malları ile edinilmiş mallarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir.Aksine anlaşma olmadıkça, eşlerden biri diğerinin rızası olmadan paylı mülkiyet konusu maldaki payı üzerinde tasarrufta bulunamaz.
 
• Yeni yasa ile; mal rejiminin sona ermesi ve tasfiye durumunda ,Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır. Kanun gereği Mal rejimi boşanma davası açılması tarihinde sona ermiş olmaktadır. Bu sebeple mal rejimini tasfiyesi ve katkı payı alacağı için mal rejiminin sora ermesinden ( yani boşanma davasını açıldığı tarihten ), malın öğrenilmesinden itibaren 1 yıl içerisinde ve her halükarda 5 yıl içerisinde ayrıca harcı verilerek dava açılması gerekmektedir.(Boşanma davası açılmala mallar ve alacaklarmahkemece kendiliğinden ayrılıp paylaştırılmaz.Mal rejiminin tasfiyesi,katkı alacağı boşanmanın eki niteliğinde değildir.Ayrıca harcı verilerek dava ve talepte bulunulması gerekmektedirçAyrıca çeyiz ve ev eşyanız ile ziynet eşyanızın iadesi veya bedelinin ödenmesini de boşanma davası ile yada ayrı bir dava ile harcını vererek isteyebilirsiniz.)
 
• Mal rejimini sona ermesi ve tasfiyede; Her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır.Tasfiye sırasında, paylı mülkiyete konu bir mal varsa, eşlerden biri kanunda öngörülen diğer olanaklardan yararlanabileceği gibi, daha üstün bir yararı olduğunu ispat etmek ve diğerinin payını ödemek suretiyle o malın bölünmeden kendisine verilmesini isteyebilir.
 
• Boşanmada Maddi ve manevi tazminat; Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.(Boşanma davası devam ettiği sürec e hüküm verilinceye kadar maddi ve manevi tazminat isteme hakkınız vardır.)
10.117 Okunma 16 Ağu 2010

Benzer Yazılar

Yorumlar

Yorumlar(1 )
    • Mayminitkss
      Mayminitkss Nisan 22, 2011

      Begendim ama ben cumhuriyet dönemindekileri istemiştim 🙁


Sen de Yorumla!